Kültürel adaptasyon

Neredeyse son iki hafta boyunca, ilk hafta telefonumun ekranına yapışarak sonrasında ise tüketerek izlediğim "Gelin Evi" programından bugün itibariyle tamamen soğudum. Nedeni ise, 92. bölümde hanımların ev sahibesine aldığı, üzerinde kocaman harflerle WINE SET yazan, şarap kadehlerinden ve karaftan oluşan setin herkesi aptal yerine koyarcasına "su seti" olarak tanıtılması.
92. bölüm değil - ha ne fark eder, aşağı yukarı böyle her bölüm


Dış ses: Aaa ne kadar güzel bir su seti, değil mi Bilmemne Hanım?
Bilmemne Hanım: Evet, gerçekten de çok güzel bir su seti.

Alt başlık: Bilmemne Hanım kendisine armağan edilen su setini çok beğeniyor.

Bu benim için su setini taşıran son damla oluyor. Başlangıçta ay annem gibi her biri, evler bu kadar mı birbirine benzer, yok artık diye diye izlediğim, bir süre sonra bu birörneklikten sıkılmaya başladığım, bazı gelinlerin yer yer yaptığı çıkışların verili aileyi sarstığını düşünüp sevindiğim ama genel itibariyle norm üstüne norm serdiği için bunaldığım bu program benim için bir zevksizlikler geçidinden öte bir şey sunamaz oldu. 

Zevksizlikten kastım aynı plastik yaşamın 1milyoncu mantığıyla kapış kapış gitmesi. Oturuş kalkışlardan kendini bir türlü güçlü bir şekilde ifade edemeyişe (assertiveness yok bizde, benim tek çıkarımım budur), hep pısırık, hep yarım yarım, hep bir olamamışlık hallerine, neyi savunduğu, neyin yanında durduğu/duracağı belirsiz o "hanımlardan" soğuyuverdim işte. Bir "su seti" uğruna yani.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dillerden düşmeyen 12 Arapça ifade

Norveççe Öğrenmeye Nereden Başlamalı?

Norveç'in "ayıp" gençlik dizisi: Skam